Elektronik Müziğin Yaratıcılarından | İlhan Mimaroğlu

Şu anda elektronik müzik dinleyebiliyor ve üretebiliyorsak, bunun en önemli nedeni Synthesizer’lardır. Elektriğin sesini şekillendirebilmek bir devrimdi. İşte bu devrimin peşinden koşarak büyük katkı sunduğu elektronik müziğin, çok şey borçlu olduğu en önemli isimlerden birisi, İlhan Mimaroğlu.

İlhan Mimaroğlu 1926’da İstanbul’da doğdu, 29 yaşında Rockefeller Bursu’nu kazanarak New York’a gitti. Dönemin çok önemli müzik bilimcileri ve bestecilerinden dersler aldı, kendini çok geliştirdi ve zaman içinde New York’un müzik camiası içinde adı çok sık duyulur oldu. Orada kariyeri için çok sağlam adımlar attı.

İlk etapta caz müziğe yönelik çalışmalar yaptı, 1958 yılında Türkiye’de yayınlanan ilk telif caz kitabını yazdı. Bir yıl sonra New York’a yerleşti ancak Türkiye’deki müziğe katkı yapmaya ara vermedi. New York’tan düzenli olarak gerçekleştirdiği programlarla Türkiye’de “Çağımızın Bestecileri” ismini verdiği radyo yayınları yaptı. Amacı Türkiye’de hala tam anlamıyla yeterli seviyeye ulaşamayan müzik kültürü ve bilgi birikiminin gelişimine katkı sağlamaktı. 

Elektronik müziğe olan merakı Amerika’da daha da arttı ve bu konuya büyük ilgi gösterdi. Orada en büyük tutkusu
elektronik seslerden müzik yapılmasını daha mümkün ve kolay hale getirebilmek oldu. Bu konuya çok ciddi eğildi ve kendini geliştirmeye başladı. Columbia-Princeton Electronic Music Center’da Vladimir Ussachevsky’den dersler aldı. Sanat biliminin “elektronik müzik” alanında yüksek lisans yaptı. Elektronik müzik eğitimi süresince aynı zamanda Edgar Varese ve Stephan Wolpe’dan özel dersler aldı. İlk elektronik müzik bestelerini bu dönemde yaptı. Daha sonra yine yüksek lisans yaptığı okulda elektronik müzik dersleri vermeye başladı.  Rockefeller Vakfı’nın Amerika genelinde elektronik müzik stüdyoları açma projesinin danışmanı oldu.

Daha önce Amerika’ya giderek efsane müzisyenler keşfederek onları dünya müziğine kazandıran Ahmet ve Nasuhi Ertegün kardeşler ile beraber Atlantic Records bünyesinde çalıştı. Bu süre zarfında dönemin pek çok usta müzisyeninin albümlerinin yapımcısı oldu.

1971’de Guggenheim Vakfı’nın bestecilik alanında verdiği bursu kazandı ve bu sayede Paris’e giderek bir yıl orada yaşadı. Bu süre içinde, Pierre Scheffer’ın stüdyosunda elektronik müzik ve caz tarzlarını aynı eser içinde kullanmayı hedeflediği çalışmaları oldu. 1972 yılında Finnadar ismini verdiği kendi plak şirketini kurdu. Kendi plak şirketiyle elektronik, caz, modern türlerde eserler yayınladı.

 

İlhan Mimaroğlu şu anda Amerika’da elektronik müziğin erken dönemlerindeki gelişimine en büyük katkıyı sunan isimlerden birisi olarak biliniyor. Ardında bıraktığı eser ve akademik çalışmaları halen Columbia Üniversitesi’ndeki Mimaroğlu Arşivi’nde korunuyor.  Yurt dışında yaşadığı yıllarda hiç bir zaman kendi ülkesinden kopmamış, sık sık Türkiye’deki ulusal gazetelere sanat ve müziğe dair yazılar göndermiş ve ülkesine geldiği küçük zaman dilimlerinde radyo yayınlarına katılarak birikimini paylaşmıştır.