Elektronik müzik dünyasını her ne kadar erkekler domine ediyor gibi görünse de, kadın DJ ve prodüktörlerin dans pistlerine giderek daha hakim konuma gelişleri hepimizin heyecanla ve hayranlıkla izlediği bir olay. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak hazırladığımız bu yazımızda sizler için birbirinden yetenekli ve güzel 10 kadın DJ’i herhangi bir sıralama olmadan derledik.
ANNA (Brezilya)
Brezilya doğumlu ANNA, 14 yaşından beri djlik yapıyor. Baştan çıkarıcı ama bir o kadar da sert techno soundlarıyla parçalarını ve setlerini süsleyen ANNA, listeleri hızla tırmanıyor. Beatport ve Dj Mag işbirliğiyle hazırlanan ve çok büyük isimlerin yer aldığı ‘’Alternative Top 100 Djs of 2018’’ listesinde elli sekizinci sırada yer aldı. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’a da gelen Brezilyalı dj, dünya çapında sahne almaya hız kesmeden devam ediyor.
Nina Kraviz (Rusya)
Techno müziğin sembol kadın DJ’lerinden olan Nina Kraviz’in dünya çapındaki başarısı tartışmaya kapalı… Kendine has tarzı, dansı, kıyafetleri yani kısacası her şeyiyle çok fazla konuşulan Kraviz, DJ Mag ve Beatport tarafından geçtiğimiz yılın en iyi 8. DJ’i seçildi. Sürekli olarak bu gibi birçok başarıya imza atan Rus DJ/prodüktör, erkeklerin egemenlik sürdüğü elektronik müzik sahnesinde şüphesiz ki en ilham verici, en hayranlık uyandıran kadınlardan bir tanesi.
La Fleur (İsveç)
Berlin’de yaşayan İsveçli DJ/prodüktör La Fleur, kalıplara sığmayan kadınlardan bir tanesi. Müzik kariyerine başlamadan önce eczacılık yapan Fleur, kendi yolunu kendi çizenlerden. 2017 yılında Mixmag tarafında en iyi çıkış yapan DJ ödülünü aldı ve Sasha gibi dünyaca ünlü isimlerle işbirliği yaptı.
BLANCAh (Brezilya)
DJ’lik kariyerine yaklaşık 16 yıl önce başlayan Brezilyalı BLANCAh, kariyerinin zirve noktalarında desek yanılmış olmayız. Çok yönlü bir sanaçtı olan BLANCAh, parçalarında melodik elementler ve dark sound’lar kullanmayı tercih ediyor. Yaratıcılığının yanında en büyük özelliği ise her daim kökenlerine sadık kalması.
Blond:ish (İspanya)
Kariyerine tek başına devam eden Vivie-Ann Bakos, 2019 yılına solo olmanın getirdiği keyif ve yaratıcılıkla girdi. Tomorrowland, Burning Man gibi dünyaca ünlü festivallerde sahne alan Blond:ish, Coachella festivaliyle bu sene de yoluna hız kesmeden devam edecek gibi görünüyor.
Charlotte de Witte (Belçika)
Nina Kraviz techno kraliçesi ise Charlotte de Witte için de techno prensesi desek yanılmış olmayız. Müzik kariyerine Raving George adıyla başlayan Charlotte, Oscar and the Wolf ile yaptığı ‘’You’re Mine’’ adlı parça ile büyük sükse yarattı. ‘’You’re Mine’’ daha çok dark ve house elementler içerse de kendi adını kullanmaya başladıktan sonra aslında gönlünde yatan müzik olan, techno’yu yapmaya başladı. Tomorrowland setiyle adından oldukça söz ettiren Charlotte, geçtiğimiz aylarda da İstanbul’da unutulmaz bir gece yaşattı. Kendisi şu an dünyanın dört bir yanında sahne almaya devam ediyor.
Amelie Lens (Belçika)
Techno sahnesinin bir diğer güçlü Belçikalı ismi Amelie Lens, Dj Mag ve Beatport tarafından hazırlanan listede 23. sırada yer aldı, Mixmag tarafından ise dünyanın en iyi 2. DJ’i seçildi. Parçalarında ve setlerinde sert techno elementlerine yer veren Lens, şüphesiz ki en büyük festivallerin aranan isimlerinden.
Carista (Hollanda)
Carista, Hollanda’nın saklı elmaslarından bir tanesi. Elektronik ritimlerle soulful groove’ları mükemmel bir şekilde sentezleyen Carista, kendini tek bir tarzla asla sınırlandırmıyor. Aynı zamanda, Hollanda’nın dans pistlerinin ve festivallerinin nabzını tutan isimlerden bir tanesi. Kendisi aynı zamanda radyo DJ’liği yapıyor ve insanlarla farklı müzik zevkini paylaşmaya devam ediyor.
Peggy Gou (Almanya)
Aslen Kore’li olan ve Berlin’de yaşayan Peggy Gou, son dönemlerde adından gittikçe daha çok söz ettiren kadın elektronik müzik sanatçılarından bir tanesi. House, disco ve acid parçalar üreten ve çalan Gou, müziğinin yanı sıra DJ setinin başındaki sempatik halleriyle de dikkatleri üzerine çekmeyi başaran bir isim.
Deborah de Luca (İtalya)
Deborah de Luca şu an olduğu konuma kolay gelmeyen isimlerden. Gece kulüplerinde daha önceden garsonluk ve dansçılık yapan Luca, şimdi insanları kendi dans ettiriyor. DJ’liğin yanında güzelliğiyle de göz doldurduğu tartışılmaz bir gerçek. Dünya çapında sold-out etkinliklerde çalan Deborah, 2018 yılının son aylarında İstanbul’da da sevenlerine unutulmaz bir gece yaşattı.
Elektronik müzik sahnesinin başarılı kadınları tabii ki saydığımız bu 10 isim ile sınırlı değil. Gün geçtikte kadınların hem prodüksiyon da hem de DJ’likte daha da önemli yerlere geldiklerini görüyoruz. Aynı durumun Türkiye için de geçerli olması en büyük isteklerimizden. Bu yüzden SonarHouse ailesi olarak kadın DJ ve prodüktörlere destek olmaya her zaman devam edeceğiz.